Gerçekçi olmayan evlilik ile ilgili beklentiler, eşlerin ciddi hayal kırıklıkları yaşamalarına, evliliklerinde sorunlar yaşamalarına ve hatta çıkmaza girmelerine neden olabilmektedir. Bunlardan bazıları ise şöyledir;
‘Eşim en yakın dostumdur’ düşüncesi: Bireyin hayatında eş ve arkadaş çok önemli kişilerdir. Bir bireyin eşine arkadaş rolünü de yüklemesi oldukça yanlıştır, çünkü her iki ilişki türünün de o kişi için farklı getirileri vardır.
‘Evlilikte yarı yarıya paylaşım gerekir’ düşüncesi: Bu düşünce, ilişkiler içinde bireyler için gerekli ve kaçınılmazdır. Ancak, paylaşım düşüncesi bir orana sabit kılınamaz. Hayatta karşılaşılacak olan durum ve imkanlar gözönünde bulundurularak, kimi zaman birinin diğerine oranla daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerekebilir. Paylaşım konusu, uzun bir zaman dilimi için düşünülmelidir.
‘Çocuk sahibi olmaksızın bir evlilik olamaz’ düşüncesi: Eşler için çocuk sahibi olmak evliliğin en önemli amaçlarından biridir. Bu sayede çiftler birbirlerine daha çok yakınlaşacaklarını, aralarındaki sorunları daha kolay çözebileceklerini düşünürler. Bu düşünceler çocuk sahibi olma kararını çok ciddi bir şekilde etkiler. Ancak zaten başarısız bir ilişkide çocuk sahibi olmak her zaman çözüm olamayacağı gibi kişiler arasında başka sorunların da yaşanmasına neden olabilmektedir.
‘Eşime şimdiye dek yaşadığım her şeyi anlatmalıyım’ düşüncesi: Evlilik kararı almak üzere olan çiftlerin birbirlerini tanımaya çalışmaları çok normaldir. Ancak o zamana dek yaşadıkları olayları ve tecrübeleri birbirlerine aktarırlarken de dikkatli olunmalıdır. Çiftler ilişkilerinin nasıl etkileneceğini tahmin edemedikleri konularda konuşacakları zaman aile terapistlerinden destek alabilirler.